Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen “Blok Flütten Dilli Kavala Projesi” kapsamında öğrenciler, dilli kaval çalmayı öğreniyor.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE birimi tarafından geliştirilen ve Tokat Valiliği işbirliğiyle uygulamaya konulan proje, Mehmet Akif Ersoy İmam Hatip Ortaokulunda iki hafta önce pilot olarak hayata geçirildi.
Bu kapsamda okulda kaval çalmayı öğrenmek isteyen 25 öğrenci ile bir sınıf oluşturularak, Yağıbasan Medresesi’nde temel müzik eğitimi ve dilli kaval kursu verilmeye başlandı.
Yaklaşık 3 ay sürecek pilot uygulamanın tamamlanmasının ardından gelecek eğitim öğretim yılında il genelindeki tüm okullarda proje uygulamaya konularak, isteyenlere yıl boyunca kurs verilecek.
Projede, müzik öğretmenlerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünce (UNESCO) “Türkiye’nin 2010 Yılı Yaşayan İnsan Hazineleri”nden biri seçilen kaval ustası Yaşar Güç, eğitimci olarak yer alıyor.
İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır, AA muhabirine, flütün ülke genelindeki okullarda temel enstrüman olarak kullanıldığını hatırlattı.
Flüt yerine hem sağlık açısından daha iyi hem Türk geleneklerine uygun ve Türk musikisinin seslerini çıkarabilen bir enstrümanı kullanmak istediklerine işaret eden Kır, “Bunu bütün Türkiye’ye teklif edeceğiz. Çok da ilgi görmeye başladı. Sadece Tokat’ta değil, diğer illerde de bu projenin uygulanmasını bekliyoruz.” dedi.
Yaşar Güç ise Blok Flütten Dilli Kavala Projesi’nin dilli kavalın geleceği açısından son derece önemli olduğunu söyledi.
Kavalın insanlık tarihi kadar eski olduğunu, Orta Asya’dan, Ural Dağları’ndan çıktığının bilindiğini dile getiren Güç, “Orta Asya’dan göçle Anadolu’ya ve dünyaya yayıldığı bilinmekte. Günümüzde çoban elinde görüldüğü için ‘çoban sazı’ olarak biliniyor ama kaval, halk müziğimizin bir renk sazı. Gittikçe yok olmaya başladı. O yüzden bu proje çok önemli. Kavalımızı yaşatma adına çok değerli bir proje olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Kursa katılan 6. sınıf öğrencisi Yusuf Eymen Akdağ da blok flüt ile dilli kaval arasında nota diziliminde farklılık bulunduğunu belirterek, kavaldaki bu farklılığın Türk müziğinin icrasında kolaylık sağladığını kaydetti.